son beğenilen tanımları son kötülenen tanımları
genel istatistikler
sakın bana naz etme , usanır kalbim sana yenilmeye suçum seni sevmekse yüzünü asma , ceza değil bana bugün benim değil , biter senin gibi hiç vaktin olmadı senin , şimdi gelemezsin sırası değil
hep aynı hikaye gönlüm düşünce aşka her ayrılık aynı yalnız kişiler başka hep aynı yalnızlık aynı tanıdık telaş hep aynı her şey aynı sanki birbirine eş geçer geçer daha öncekiler gibi bu da geçer neler neler geçmedi ki yine düşer deli divane gönlüm aşka aşka aşka aşka vurgunum ben hep aynı heyecan aynı çocuksu hayal ben böyle biraz deli sen de biran öyle kal nasıl olsa geçer geçer daha öncekiler gibi bu da geçer neler neler geçmedi ki yine düşer deli divane gönlüm aşka aşka...
ister inan ister inanma senle doluyum ben hâlâ ister inan ister inanma aynı heyecan bende hâlâ su mu sandın yüreğimi? dökülsün bir çırpıda mum mu sandın sevgimi? sönüversin bir solukta su dersen; okyanus benim gönlüm ateş dersen; güneş ömrüm unutulmaz sevgilim, sevgin unutamadan ölürüm gül mü sandın yüreğimi? soluversin soğuklarda gün mü sandın sevgimi? bitiversin karanlıkta gül dersen; dört mevsim benim gülüm zaman dersen; sonsuz ömrüm unutulmaz sevgilim, sevgin unutamadan ölürüm. ister inan ister inanma senle doluyum ben hâlâ ister inan ister inanma aşığınım ben hâlâ aşığım sana ben hâlâ aşığım sana...anlasana......
ben sandim ki bu yağmur yalnızca benim için ve yalnız benim için gökyüzünde bulutlar ben sandım ki kısadır geçer hayat dediğin heyhat ömrüm içinde sıralı sıradağlar yeryüzünde gördüğüm hiçbir rüya yetmiyor hayatı anlatmaya bir tek intihar kadar yaşadıkça üstüme hep üstüme geliyor içimde hıçkırarak ağlayan bir nehir var.
kapkaragümrüklerinizden kaç kere geçtim güpegündüz işsiz güçsüz, ipsiz sapsız, yıkkın bıkkın, zehir zıkkım kapkaragümrüklerinizden reziller gibi geçtim güpegündüz deliler gibi didinip durdum bir köşede neler neler uydurdum derken, usul usul sustu usum ve bir akşam ki, o akşamı yalnız ben yaşamıştım başucumdaydınız evet, ne varsa sizde vardı gün bugün, beklenti, ihanet zafer ve kıyamet dokunuşun yok oluşun, yok oluşun en güzeliydiniz gemiler duruyordu yanı başımızda birer kişilik gemiler birer birer kayboluyordu, duramazdım dokunuşun yok oluşun, yok oluşun en güzeliydiniz ve bir akşam ki o akşamı yapayalnız yaşamıştım güzelim elleriniz, elleriniz boşunaydı gözlerim güzelim, gözlerinizden uzaktaydı giden kimdi, bu sefil kentte kalan kimdi ? ve bir akşam yanıbaşınızda taş yağmıştı başıma ve artık olan olmuştu bana ve bize ve bizim biricik batasıca sevgili kapkara, karagümrüklerimize dokunuşun yok oluşun, yok oluşun en güzeliydiniz.
mehmet güreli - kimse bilmez feridun hürel - seni sevmek yok mu nejat yavaşoğulları - mualla umay umay - şeker anne tibet ağırtan - hiç düşündün mü murat yılmazyıldırım - ağladıkça serdar keskin - vize kudret kurtcebe - çocuk cenk taner - eğ başını eğeceksen hümeyra - ölüm murat hasarı - yansıma vedat sakman - birisi var teoman - sessiz eller taner öngür - tutukluyum şehirde erdinç ünlü - kapkaragümrükleştiremediklerimizden misiniz albümün geneli çok güzel olmakla beraber şeker anne ve kapkaragümrükleştiremediklerimizden misiniz parçaları ayrı bir güzeldir.
murat yılmazyıldırım ın büyü albümünden bir şarkı. kafi geldi tek bir bakış ateşler dindi kalan küller gözü yaşlı vedalarla silindi düşünceler önceye gidip geldi boyutlar degişti farkına vardım kurguların karışıklığının milattan once yaşadık şu bozgun kırık çarpışmaları takvimler değişti güzelleşti bir ben oldum sevgili coşkular bir bir çoğalırken eğilimlerim doğrularla flört ediyor uzanıyorum alem-i diyarlara geçmiş düşüyor kurduğum köprülerden yürüyorum uçurumlara, feryatlarım duyulmuyor loş ışıklı ucuz mevkilerden kudretli baylar ve cazibeli kadınlar geçiyor gece vakti yorgun demlerimden... aynı bedendeydi beynimi dağıtan tüm yanılsamalar içimde devleşen aşkın gözlerine baktığı yerdeydi düşünceler sonraya gidip geldi; sözcükler yeşerdi farkına vardım oyunların sarmaşıklığının milattan sonra yaşadık şu doygun aylık buluşmaları takvimler değişti, güzelleşti bir sen oldun sevgili kuşkular bir bir azalırken duygularım yanlışları vuruyor birer birer uzanıyorum alem-i diyarlara bereket yağıyor çizdiğim resimlerden koşuyorum taşlara çiçeklerim dökülmüyor düşlemli özlem limanlarıma ait gemilerden iştahli kalpler ve doygun gölgeler iniyor gündüz vakti ahşap merdivenlerimden kalbim duracak ve başkalaşacak göçmen hüzünlerin göç alacağı zamanlar geldiğinde demet demet gözyaşlarımda yaşadığım dünya ikimizi birden uyandıracak yenilenmiş bir sabah vakti kafi gelecek artık hayat, kavuşmalar gerçeğe dönüşünce...
bu yokluk günlerinde emin oldun sevdiğine ama sahip olamadın bu yokluk günlerinde ikinci sinir harbinde mağlup oldun vatan sağolsun batan dostların yardım çığlığı hayat kurtarır bazen telefon hatları dostum eyvallah oku şu kitabı yak gitsin şu dijital ormanı şimdi ben ne desem boş karışmış harcımız yalnızlıktan şimdi ben ne desem boş karılmış harcımız yalnızlıktan sanal oğlan yalnızlıktan yazdım suyun üstüne hepsi yalan, hepsi yalan hepsi yalan ankara arıyor ayrılmayın hattan istanbul bekliyor burdayım tamam eyvallah dostum erkekler doğudan bize arif gerek kadınlar batıdan şimdi ben ne desem boş karılmış harcımız yalnızlıktan şimdi ben ne desem boş karılmış harcımız yalnızlıktan sanal oğlan yalnızlıktan yazdım suyun üstüne hepsi yalan, hepsi yalan sanal oğlan yalnızlıktan yazdım suyun üstüne hepsi yalan, hepsi yalan kalede yasin vardı tüm topları o tutardı kaptan kirk uzaydaydı bizi burda bıraktı ne acı...
bir sürü kişi... sanki bir uykuda korkunç bir uğultu vardı, uyutucu, uyutucu. oturmuşlar kalkmıyorlar, her zaman bile bile. hep aynı şekilde, hep aynı hep aynı. lagara lugara lagara lugara lagara sigara sigara çay sigara. lagara lugara lagara lugara lagara sigara sigara çay sigara. bense bak, kaçacam buradan birazdan. bense bak, kaçacam buradan birazdan. bilmeyi istemeden, ve bilmekten korkarak... zaman önemsiz miydi sanki? hep aynı hep aynı.
Üşenirim ben aşktan sözetmeye hiç aşk şiiri yazmam sanıyordum aşk hiç olmaz hayatımda oysa şiir,aşk, çocuk ve koca imandan geliyormuş aşk biraz iman etmeye benziyormuş ihlamur kokuyormuş ankara'da akşamüstleri bir adım ileri ve sonra bir adım daha hakikat dört nala geçiyormuş gövdemden neye dokunsak güzel oluyormuş karpuza,üzüme,peynire,ekmeğe güzel ekmek zaten güzel oluyormuş uzun bir kahvaltıda bir iş tastamam oluyormuş tam tam tastamam olunca bir iş yüreğime ferahlık güzel diyorum önemsiyorum bir işi güzel yapmayı İki ayağımla birden yere basmayı bak işte böyle durmayı tam karşısında bak dağılırım, yığılır kalırım tam karşında durulur,dururum,duruyum, buz gibi cam gibi! kendimi sana yakıştıramam,ben bir aşkı yakıştıramam dünyaya erkekliğin senin,kadınlığın senin ikisi tastamam bir aşka bir aşk,akşamüstü,ankara ıhlamur kokuyor sen şimdi konuş hep bana konuş ama ben kıvrılıp bir yudum yatarım koynunda kollarım bağlı,saçlarım topuz,otururum tam karşında benim saf yüzüm sana,çocukluğum,canımın acısı saçlarım sarı çocukken,ıhlamur sarı,kokuyor güzel... sözlük hiçbir kurumla bağlantılı olmayan birkaç kişi tarafından düşünülmüş bağımsız bir platformdur. sözlük içerisindeki yazıların tüm sorumluluğu yazarlarına aiittir. sözlük bu yazıların doğru olduğu hakkında bir teminat vermez. yazılan yazıların telifi bize ait değildir, çalınız çırpınız ama kaynak gösteriniz. sözlük sistemi ile geliştirilmiştir. |